Bir güneş batıyor
Devir fırtınalar devri;Koskoca Osmanlı'nın çökmeye başladığı ve ona ''Hasta Adam' dendiği yıllar.Dünytanın Fatihi Osmanlının hastalığını fırsat bilen çakalların saldırdığı bir zaman ve o çakallar ferman keser''Haydi hasta adamı tam kalbinden vurmaya'' diye.Herşeyden o kadar eminler ki havalar iyi giderse 2 hafta sonra Osmanlı sarayında boğazı seyredeceklerini düşünürler.Osmanlı topraklarında kullanacakları paraları bile hazırlamışlardı.Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı;Türk askerinin imanı,vatan toprağını bir yabancının gelip parçamalasına izin vermeyeceği idi.Evet bunu hesaba katmamıştı batı medeniyeti.Nitekim bu önemsenmeyen ayrıntı onları Türk tarihinin şanlı sayfalarında yenilen devletler olarak yazdıracaktı.
Osmanlı ordusu ,Yemen,Kafkas ve Hicazdan sonra şimdi de ÇAnakkale'ye akın ediyordu.Her evden bir yiğit gitti Çanakkale'yi geçilmez yapmaya.Sene 1914 boğazlarda görüldü ölüm makinaları.Her tarafa ölüm saçmaya başladı.Boğazın incisi Çanakkale'yi cehennem yerine çevirmişti ki;bir yiğit çıkıverdi.Seyit Onbaşı.Bİr bismillahla sarıldı koca top mermisine.Var gücüyle kaldırdı.Yerine yerleştirdi.Bir anda yerle gök her değiştirdi sanki.Seyit Onbaşı İngilizlerin gururu koskoca zırhlı gemisini denize gömdü.Türk askerinin gücünü gören İngiliz komutan Hamilton ''Dünyada hiçbir ordu bu kadar uzun süre dayanamaz.Biz orada Türklerle değil onların Allahlarıyla harp ettik'' diyor.
İşte böyle bir savaştır Çanakkale.Gidenin geri gelmediği işgal edenin de amacına ulaşmadığı bir tarihtir.57.alayın Ezineli Yahya çavuşun,Seyit onbaşının daha bir sürü isimsiz mehmetçiğin inamlarıyla kazandığı bir zaferdir.Hepsinin hayali ya şehit olmaktı ya gazi.AMa en büyük emelleri kanla alınan bu toprakları canları uğruna geçilmez yapmaktı.
Geçilmedi Çanakkale ikizyüzelli bin şehit kanıyla şehit kanıyla sulandı yine de ÇANAKKALE GEÇİLEMEDİ,GEÇİLMEZ.
EMİNE KELEŞ..