Mustafa Kemal'in Öğrenim Hayatı ile İlgili Anıları

ilteriş Çevrimdışı

ilteriş

Kağan
Yönetici
Kurtuluş Savaşı’nda yakın silah arkadaşlarından biri olan Ali Fuat Cebesoy, Harp Okulunda Mustafa Kemal ile ilk tanışmalarını şöyle nakletmektedir:

“İçimde tatlı bir heyecan vardı. Rüyalarım gerçekleşmiş; ben de dedem, babam, eniştelerim ve ağabeyim gibi asker olmuştum. Nöbetçi subayı önde, ben arkasında okulun koridorlarını geçtik. Kendi odasına geldik…

Kısa bir müddet sonra içeriye on yedi, on sekiz yaşlarında; sarı saçlı parlak mavi gözlü, sarı bıyıklı, pembe yanaklı, zayıfça bir çocuk girdi. Giydiği şık Harbiyeli elbisesini ince zarif vücuduna pek yakıştırmıştı.

Vakurdu. Nöbetçi subayını selamladı ve ardından bana:
— Buyurun arkadaş, dedi. Gidelim.
İkimiz kapıdan birlikte çıktık. Yan yana yürüyorduk. Fakat kolundaki üçü kırmızı ve bir sarı şeridi fark edince duraladım. Askerlikte kıdem ve rütbe esastı.
— Siz önden geçin çavuşum, ben sizi takip edeyim.

Bu cevabımdan memnun oldu. O önde, ben arkada içeriden çıktık. Mustafa Kemal; Harp Okuluna birkaç ay önce bir askerî liseden yeni gelmiş ve yüzlerce (yaklaşık 750) kişi içinde hemen kendisine ‘çalışkan, uyumlu, zeki’ dedirtecek kadar kendini tanıtmış, güvenilen ve sivrilip ön plana çıkan bir genç olmuştu. Ayrıca Harp Okuluna kaydolup iki ay içinde çavuş olmayı başarmıştı. İşte, Türk tarihine şan ve şeref veren aziz rahmetli arkadaşım Mustafa Kemal’i böyle tanımıştım.”
 
ilteriş Çevrimdışı

ilteriş

Kağan
Yönetici
Mustafa Kemal, Ömer Naci ile ilk karşılaşmalarını şöyle aktarmaktadır:

“O zamana kadar edebiyatla çok temasım yoktu. Merhum Ömer Naci, Bursa İdadisinden kovulmuş, bizim sınıfa gelmişti. Daha o zaman şair idi. Benden okuyacak kitap istedi. Bütün kitaplarımı gösterdim; hiçbirini beğenmedi. Gücüme gitti. Şiir ve edebiyat diye bir şey olduğuna o zaman muttali oldum (öğrendim). Ona çalışmaya başladım. Şiir bana cazip göründü. Fakat kitabet (kompozisyon) hocası diye yeni gelen bir zat (Cebesoy’un belirttiğine göre Mehmet Asım Efendi) beni şiir ile uğraşmaktan men etti (yasakladı). ‘Bu tarz-ı işgal (tür, eğilim) seni asker olmaktan uzaklaştırır.’ dedi. Mahaza güzel yazmak hevesi bende baki kaldı.”

(Vakit Gazetesi, 10 Ocak 1922, aktaran Şerafattin Turan, Mustafa Kemal Atatürk, s. 42.)
 
Geri
Üst