Ynt: İstanbul'un Fethi
İSTANBUL’UN TARİHÇESİ:
İstanbul şehri; Yunanistan’da yaşayan MEGARALILARIN kralı BİZANS tarafından kurulmuştur.
Megaralılar, Atika yarımadasının güneybatısındaki Ejina körfezine yakın MEGARA şehrinde yaşarlardı. Buradan gemiyle İstanbul’ a geldiler. İlk olarak bugünkü Sarayburnu denilen yere yerleştiler. Bu şehir, bu tarihten itibaren kralların ismiyle tarihe geçti. Bizans şehri, Karadeniz boğazının üzerinde bulunuyordu. Asya kıtalarıyla Avrupa kıtasının birleştiği yerde olan bu şehrin önemi ilk defa Iran kralı DARA zamanında anlaşıldı.
MEDYA savaşlarında bir süre İranlıların eline de geçti. Fakat Yunanistan’ın Isparta kralı tarafından kısa bir süre sonra kurtarıldı. Miladi 323 tarihinde KONSTANTİN, ROMA imparatoru oldu. Roma şehrinin imparatorluk merkezi olamayacağını, siyasi, sosyal ve askeri zorluklar çıkması üzerine, Yunanistan’ın eski ve tarihi şehri olan Bizans şehrinin önemini düşünerek ROMA İmparatorluğu’nun devlet merkezini buraya taşıdı. Ve Bizans’a o tarihten itibaren KONSTANTİNOPOLİS adı verildi. İstanbul bu sıralarda putperestlerin şehriydi. Koruma düşüncesiyle şehrin etrafı yüksek ve kuvvetli surlarla çevrilmişti.
ROMA İmparatorluğu, milattan sonra 395 tarihinde ı. TEODOSYÜS’ün ölümüyle Doğu Roma İmparatorluğu, Batı Roma İmparatorluğu diye ikiye bölündü. Sonra yıkıldı ve tarihten silindi. Yalnız Doğu Roma İmparatorluğu daha bir süre devam etti. Ve Ortaçağ devamınca da yaşama başarısı gösterdi. Bu şehir kurulduğu tarihten itibaren önemi dolayısıyla tam 29 defa düşmanları tarafından kuşatıldı. Bu 29 kuşatmanın 17’sini Yunanlılar, Romalılar, Bizans imparatorları, Bulgarlar, İslavlar, Rumlar, Latinler yapmışlardır. Bu kuşatmaların 7’si Müslüman Araplar tarafından, 5'i de Osmanlı padişahlarınca yapılmıştır.
ÖNCEKİ MUHASARALAR VE 29. KUŞATMA:
Şimdi İstanbul şehrinin kuşatmasına adını koyanları birer birer gözden geçirelim.
1. kuşatma, M.Ö. 477’de Yunanlı Avsaniluyas tarafından,
2. kuşatma, M.Ö. 410 yılında yine Yunanlı komutan ALKİBİYADES komutasındaki bir Yunan ordusuyla denenmiştir.
3. kuşatma, M.Ö. 347 yılında, tarihte büyük komutan olarak ün yapmış olan İskender’in babası PHİLİPHES tarafından yapılmış, bir başarı elde edilememiştir.
4. kuşatma, M. 194 yılında Roma İmparatoru SEPTİMUS SEVERUS komutasındaki Roma Ordusu tarafından yapılmış ve üç yıl sürmüş, surlar içinde açlık, hastalık yüzünden mukavemet kırılmış ve şehir ele geçirilmiştir. Yağmalarla şehir harap edilmiş ve halkı da kılıçtan geçirilmişti.
5. kuşatma, M. 313 yılında Sezar Maksimus tarafından yapılmıştır.
6. kuşatma, M. 315 yılında Büyük Konstantin tarafından gerçekleştirilmiştir.
7. kuşatma, M. 616 yılında İran hükümdarı KEYHÜSREV’in ordularıyla yapılmıştır.
8. kuşatma, M. 636 yılında A VARLAR tarafından yapılmıştır.
9.kuşatma, 654 yılında 3. Halife Hazreti Osman zamanında Suriye’nin Şam Valisi Muaviye’nin komuta ettiği Arap ordusuyla yapılmıştır.
10. kuşatma, 668 yılında Hazreti Muaviye’nin halifeliği zamanında oğlu YEZİD komutasında bir Arap ordusuyla yapılmıştır. Bu savaşa Peygamberimizin sancaktarı Ebu Eyyub El Ensari de katılmış ve bu savaşta şehit olmuş, Haliç’in son kesiminde toprağa verilmiştir. (Fatih Sultan MEHMET’İN İstanbul’u kuşatmasında 29 Nisan 1453 gecesi Hocası Akşemseddin tarafından mezarı keşfedilmiş buraya bir cami yaptırılmış, adına Eyüb Sultan Camii denilmiştir.) YEZİD’in bu kuşatmasına ashaptan İbni Abbas, İbni Ömer, İbni Zübeyde gibi büyük kişiler de katılmıştı. Rum ateşinin (Grejuva) yakıcı ve öldürücü etkisi, ordu içinde çıkan hastalıklar yüzünden başarılı olunamamış geri dönülmüştür.
11. kuşatma, Emevilerin halife si Süleyman Abdülmelik’in kardeşi MESLEME komutasında Arap ordusu ile yapılmış, bu kuşatma sonucunda İstanbul surları içinde bir cami yaptırılması sağlanmıştır.
12. kuşatma, 715 yılında Ömer bin ABDÜLAZİZ tarafından,
13. kuşatma, 739 yılında Abdülaziz’in oğlu Süleyman tarafından,
Kuşatma, 764 yılında Bulgar kralı PANGOS tarafından,
13.kuşatma, 785 yılında Halife Mehdi’nin oğlu HARUN REŞİT’İN komutasındaki Arap ordusuyla yapılmış, başarı sağlanacağı sırada İmparatoriçe ERYENİ ile anlaşma yapılarak vergi ödeme karşılığı kuşatma kaldırılmıştır.
14. kuşatma, 801 yılında Halife Harun Reşit tarafından Gerçekleştirilirmiş, Kadıköy önlerine kadar sokulmuş olmasına rağmen şehir tam manasıyla kuşatılmadan Arap ordusu uzaklaşmak zorunda bırakılmıştı.
15. kuşatma: Slav kralı Kremas tarafından,
16. kuşatma 820’de Slav despotu TOMAS tarafından,
17.kuşatma 914’e Bulgaristan kralı SİMON tarafından,
18.kuşatma 1048’de TORMİYÜS tarafından,
19. kuşatma Aleksi Komnen tarafından yapılmıştır.
20. kuşatma 12 Nisan 1204’te LATİNLER’den Kurulu Haçlı ordusu tarafından yapılmış, şehre girilmiş ve taş taş üzerinde bırakılmamış bir süre de İstanbul’da kalmışlardır.
21. kuşatma 1261 ’de İZNİK RUM İmparatoru VI. MİHAİL PALEOLOG, Bizans’ı LATİNLER’den kurtarmış ve bu şehri tekrar ihya ederek, Bizans imparatoru olmuştur.
25. kuşatma 1391 tarihinden itibaren kuşatma sırası Osmanoğullarına geçmiş ve Bizans, Osmanlı padişahları tarafından tam beş defa kuşatılmıştır. İlk defa Yıldırım Bayezid, surları çepeçevre kuşatmış ve Bizanslıları çok kötü duruma sokmuştur. İmparator, Avrupa devletleriyle papadan yardım istemiş, Hıristiyanlardan meydana gelen Haçlı ordusu, Niğbolu’ya doğru harekete geçirilmiş, ka1eyi kuşatmış, 6 aydır devam eden Bizans’ın kuşatılması, Niğbolu’yu kurtarmak için kaldırılmış, ordu Niğbolu’ya yetişmek zorunda kalmıştır.
26. kuşatma Yıldırım Bayezid tarafından Niğbolu meydan savaşı zaferinden sonra 1396’da yapılmış, bu kuşatmadan evvel İstanbul boğazının Anadolu cihetinde ANADOLUHİSARI (Güzelcehisar) yapılmış, ilk boğaz kesen meydana getirilmiştir. Kuşatma başarıya ulaşırken Bizans İmparatoru Emanoel Poleolog’un yalvarmaları üzerine şu şartlar karşılığı barış anlaşması yapılmıştır:
a) İstanbul surları içinde bir İslam Mahallesi kurulacak, ibadetler için bir cami yaptırılacak, camiye imam, mahalleye kadı tayin edilecek.
b) Yapılan camide Cuma namazlarında Yıldırım Bayezid adına hutbe okunacak.
c) Bizans İmparatorluğu her yıl Osmanlı Devleti’ne 10.000 florin vergi ödeyecekti. 1400 yılına kadar Bizanslılar sözlerinde durmuşlar bütün bu istekleri yerine getirmişlerdi.
27. kuşatma 28 Temmuz 1402’de bir cuma günü Ankara civarında Çubuk ovasında yine bir Türk hükümdarı TİMURLENK’le Osmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezid arasında bir savaş neticesinde bütün Anadolu, Timurlular tarafından istila edilmiş, bundan faydalanan Bizanslılar sözlerinde durmamışlar, surlar içindeki İslam mahallesiyle yaptıkları camiyi yıkmışlar, orada barınan Osmanlı halkını kovmuşlar, bazılarını da öldürmüşlerdir. Bizanslıların bu hareketine karşı, Yıldırım Bayezid’in oğullarından Şehzade MUSA Çelebi topladığı ordu ile İstanbul şehrini kuşatmış, ancak İmparator AMANOEL POLEOLOGOS zamanına rastlayan bu kuşatma bir başarıyla sonuçlanmamıştı.
28. kuşatma II. MURAD tarafından 1422 yılında yapılmış, Mustafa Çelebi’nin Anadolu’da ayaklanması ve onun ortadan kaldırılması için kuşatma kaldırılmıştı.
29. kuşatma: Doğu Roma İmparatorluğu’nun son kayzeri Konstantin Dragozes zamanında II. MEHMET tarafından yapılmıştır. 53 gün süren bu kuşatma sonunda 29 Mayıs 1453 Salı günü, ebediyen
. Türk kalacak olan bu şehir ele geçirilmiştir. M.Ö. 477 yılından 1453 yılına kadar tam 1930 yıl çeşitli tarihlerde ele geçirilmek istenen İstanbul, zamanlarının en büyük kralları, halifeleri ve komutanlarının denemelerini, başarıyla savunarak boşa çıkaran Bizanslılar, Fatih’e ve onun Osmanlı askerlerine boyun eğmiş ve şehir ele geçmiştir. Topkapı surları üzerinde Osmanlı bayrağını gören ve o andan itibaren FATİH unvanına hak kazanan II. MEHMET, son Peygamber Hz. MUHAMMED MUSTAFA’nın (sav) müjde dualarına eriştiğinden atından inerek toprağa kapanıp şükür secdesi yapmış ve Allah’ a hamdetmiştir.