İslamiyetin Doğuşu Sırasında Asya Özeti

ilteriş Çevrimdışı

ilteriş

Kağan
Yönetici
1. İslamiyet Öncesi Dünyanın Genel Durumu
a. Avrupa konu anlatımı için tıklayınız.
b. Afrika konu anlatımı için tıklayınız.

c. Asya:

Doğu Roma:

Kavimler Göçü sonucu, Roma İmparatorluğu, bütünlüğünü koruyamayarak 395' te Batı ve Doğu olarak ikiye ayrılmış, Batı Roma 476 'da yıkılmıştır.
+ Batı Roma'nın devamı kabul edilen Doğu Roma (Bizans) Helenizm kültürünü benimsemiş Ortodoks mezhebinden oldukları için de Katolik Avrupa ile bağları zayıf olmuştur.
+ Bizans en güçlü devrini Justinyen zamanında yaşamıştır. Anadolu, Suriye, Filistin, Mısır, Kartaca, İspanya'nın bir bölümü, İtalya yarımadası, Dalmaçya kıyıları ve Tuna'ya kadar Balkan toprakları bu dönemde Bizans sınırları içinde idi.
+ Bizans, Herakliyus hanedanı zamanında ( 610-717) doğuda Sasaniler, Batı'da Avarlar ve Slavlarla mücadele ettiler.
+ Toplumsal birliğin sağlanmasında en önemli unsur, Helenizm kültürü ile Hıristiyanlık dini idi. İmparatorlar ülkenin mutlak egemeniydi. Ortodoks Kilisesi bile imparatorluğun emri altında bulunuyordu.
+ Bizans İmparatorluğu'nda tahtın babadan oğula, kardeşten kardeşe geçmesi gibi düzenli bir sistem yoktu. Bu durum sürekli taht kavgalarına ve iç çatışmalara neden olmuştur. Bizans toplumu; soylular, din adamları, askerler ve köylüler olarak dört ana sınıftan oluşmuştur.

Sasaniler:
+ İran'da kurulmuştur. Kurucuları Babek ve oğlu Ardeşir'dir. Başkentleri, Medain' dir.
+ Sasaniler, ipek yolunun egemenligi için Akhunlara karşı Göktürklerle işbirliği yaptılar. Ancak ipek yolunu ele geçiren Göktürklerin Bizans'la ittifak yapmaları üzerine oldukça yıprandılar.
+ Sasani ekonomisi, büyük ölçüde savaş ve yağma düzenine dayanmıştır. Doğu ticaret yolları üzerinde bulunmaları ve Hint ticaret yolunu ele geçirmeleri de ekonomik yönden gelişmelerini sağlayan etkenlerdir.
+ Dini inançlarının temelini "Zerdüştlük" oluşturmuştur. Zerdüştlük, iyilik ve kötülüğün savaşını temel alır. İyilik tanrısı "Ahura Mazda" (Hurmuz), kötülük tanrısı "Angra Manyu" (Ehrimen) arasında sürekli bir mücadele vardır.

Kök Türkler:
+
552'de Bumin Kağan tarafıından kurulan I. Kök Türk Devleti, 581'de Çin'in siyasi oyunlarıyla Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmış ve her ikisi de bir süre sonra Çin'in egemenliğini kabul etmiştir.
+ Kök Türkler Tanrı'ya 'Türk Tengrisi" adını vererek onu millileştirmişlerdir. Tanrı'ya; Ugan, Bayat, Ulu Yaratgan da demişlerdir. Bazı kutsal saydıkları yerlerde,Tanrı'ya dua edip, kurban kesmişlerdir. Din adamlarına Şaman, Kam, Baksı gibi unvanlar vermişlerdir.
+ Halk arasında çağdaşı olan diğer toplumlardan farklı olarak kölelik anlayışı ve sosyal sınıf farklılığı yoktu.

Hindistan:
+
Hindistan, Asya'nın güneyinde büyük bir yarımadadır. Hindistan'da Kast Sistemi ve sık sık yaşadığı istilalar sonucunda siyasi bir birlik kurulamamıştır.
+ İslamiyetin doğduğu yıllarda Hindistan'da Hinduizm egemendi. Hinduizm'de temel ve kutsal metinler Veda'lardır. Kast sistemini benimseyen Hinduizm'de en üst mevkide Brahman denilen din adamları bulunurdu.

Çin:
+ Çin'in tarihi, Yontma Taş Devri'ne kadar uzanmaktadır. Çin'de feodal bir yapı bulunmaktadır. Yönetimde soylu hanedanların egemenliği vardır.
+ İpek yolu egemenliği Türklerle Çinlileri karşı karşıya getirmiştir. Geniş ve verimli topraklarda tarım önemli etkinliktir. En önemli ekonomik kazancı İpek Yolu'ndan sağlamışlardır.
+ İslamiyetin doğuşu sırasında, Çin'de Taoizm, Konfuçyanizm ve Budizm yaygın olan dinlerdir.

Japonya:
+ Japonya, Çin uygarlığının etkisinde kalmıştır. Güçlü bir merkezi yönetimin olmayışı, derebeylik sisteminin doğmasına neden olmuştur. İslamiyetin ortaya çıktığı 6. yüzyl başlarında Japonya, bulunduğu bölgede siyasi ve ekonomik yönden gelişmemiş bir ülkedir. Japon ekonomisi tarıma ve özellikle de pirinç üretimine dayanırdı. Aynca balıkçılık da halkın önemli bir geçim kaynağını oluştururdu.
+ Çin ile ilişkileri sonucunda Japonya'da,Taoizm, Konfüçyizm ve Budizm benimsenmiştir. Japonlann ulusal dinleri, "Tanrıların Yolu" anlamına gelen Şintoizm idi. Şintoizm; milli, çok Tanrılı ve diğer dinlere tepki göstermeyen bir dindir. Doğa güçlerine ve ruhlara tapınma inancı bu dinin en belirgin özelliğidir.
 
Geri
Üst