OSMANLILARDA YÖNETİM, ASKERÎ TEŞKİLAT VE EĞİTİM
1. OSMANLILARDA YÖNETİM
a. Merkezî Yönetim konu anlatımı için tıklayınız.
- Divanıhümayun konu anlatımı için tıklayınız.
Divan-ı Hümayun Üyeleri
Divan üyeleri üç kısımdır.
1. Seyfiye (Askeri Bürokrasi)
(Sadrazam, vezirler, kazasker, nişancı, defterdar, yeniçeri ağası, kaptan-ı derya)
2. İlmiye (Din, Eğitim ve Hukuk Bilginleri Bürokrasisi)
(Müftü, Şeyhülislam, kadılar, müderrisier)
3. Kalemiye (Sivil Bürokrasi)
(Defterdar ve Nişancı'ya bağlı katipler ve kalemler)
Divan-ı Hümayun Toplantısı
Padişah
- Padişahlar İstanbul'un fethine kadar divanın tabii üyesi ve başkanıdır.
- Fatih devrinde, divanda üyelerin görüşIerini daha rahat söyleyebilmesi amacıyla "kafes sistemi" getirilmiştir.
- Yeni sistemle padişahlar divan toplantılarına katılmamış, ancak dilediklerinde kafes arkasından toplantıyı takip etmişlerdir.
- Devlet işlerini padişah adına yöneten Hükümet başkanına veziriazam veya sadrazam denilirdi.
- Devletin en yüksek rütbeli memurudur.
- Padişah adına mutlak vekil sayılırdı. Sadrazamın sözü ve yazısı Padişahın fermanı ve iradesi kabul edilirdi.
- Padişah olmadığı zamanlarda divana başkanlık yaparlardı.
- Osmanlı Devleti'ndeki tayinler ve görevden almalarla, terfi ve ilerlemelerde birinci derecede sorumlu idi.
- Padişahlar sefere çıkmadığı zaman larda, veziriazamlar başkomutan vekili olarak sefere çıkarlar kendilerine serdar-ı ekrem unvanı verilirdi.
- Veziriazam Padişahın mührünü de taşırdı. Çok önemli bir özrü olduğunda veya sefere çıktığında yerine sadaret kaymakamı denilen vekili bakar ve divana başkanlık ederdi.
- Vezir sayısı ikiye çıkınca bunlardan biri veziriazam yapıldı. Diğer vezirde divana katıldı fakat yetkisi geniş değildi.
- Zamanla vezir sayısı arttı. Fatih döneminde dört kişi oldu.
- Vezirler yalnız merkezde değil taşra örgütünde de görevlendiriliyordu . Bugünkü devlet bakanlarına benzerdi.
- Divanda büyük davalara bakardı. Şer'i ve örfi konularda gorüşü alınırdı.
- Kendi bölgelerinde kadı ve müderrisleri atama veya görevden alma işlerine bakardı.(İstanbul, Bursa ve Edirne kadılarını sadrazam atardı.)
- Adalet, eğitim, kültür ve diyanet işlerine bakarlardı.
- I. Murat döneminde kurulmuştur.
- Fatih döneminde ise Anadolu ve Rumeli kazaskeri olarak sayısı ikiye çıkarıldı.
- Rumeli kazaskeri protokol bakımmdan daha önce gelirdi. Divanda rütbe bakımından vezirlerden sonra gelirdi.
- Devletin gelir ve giderleri ile bütçelerini hazırlardı. Divanda mali işlere dair görüşünü belirtirdi.
- Fatih'ten sonra sayıları giderek artmıştır. Rumeli defterdarı baş defterdar olarak anılırdı.
- Padişahın, sancak beylerine, beylerbeyine ve hükümdarlara gönderdiği ferman ve beratlara padişahın imzası olan tuğra çekerdi.
- Devletinin kanunlarını çok iyi bilirdi. Yeni çıkartılan kanunların usulüne uygun olarak tertip ve tanzimini yapardı.
- Divanda alınan kararları usulüne uygun olarak yazmak, padişaha ve sadrazama gelen mektupları tercüme ettirerek bunlara cevap hazırlamak görevleri arasında idi.
- Divandaki görevleri dışında toprakların dirliklere (Has, Zeamet, Tımar) dağıtılmasını sağlardı.
- Ülkenin tapu ve kadastro işlerini düzenlerdi.
- Divandaki katiplerin şefi olan reisülküttap nişancıya bağlıydı.
- Osmanlı Devleti’ni ilgilendiren denizlerdeki bütün işlerin sorumlusu ve Donanmay-ı Hümayun'un başkomutanıdır.
- Kendi sorumluluğuna giren davalara da bakardı. İstanbul'da bulunduğu zamanlarda kendisini ilgilendiren konularda divan toplantılarına katılırdı.
- Vezir olan Yeniçeri Ağaları divanın daimi üyesiydi. Ancak vezir olmayan Yeniçeri Ağaları ise ihtiyaç duyulduğunda görüşmelere katılarak gerekli bilgi ve görüşünü divana arz ederdi.
- 15. yüzyılda divanın doğal üyesi değildi. Ancak yaptığı işler bakımından padişahın en önemli yardımcılarından biriydi. Şeyhülislam. Divanda alınan kararların islam dinine uygun olup olmadığı konusunda fetva verirdi.
b. Taşra ve Eyalet Yönetimi konu anlatımı için tıklayınız.